Dubai'nin en etkileyici mimari yapıları

Dünyanın en güzel yapılarından biri olarak gösterilen Dubai'deki Gelecek Müzesi, görenleri kendine adeta hayran bırakıyor. Şehrin süper otoyolu Sheikh Zayed Yolu üzerinde tüm haşmetiyle boy gösteren müzenin dış cephesi, sanatsal kaligrafilerle bezenmiş asimetrik bir torus şeklini andırıyor. Çelik ve camla kaplı olan müzenin mimarı Shaun Killa, Dubai'nin gelecek vizyonunu yeşil tepe, yapı ve boşluk olmak üzere üç ana unsurla sembolize etmeyi amaçladı. Bu unsurlar sırasıyla dünyayı, insan dehasını ve "yazılmamış geleceği" temsil ediyor.

Jameel Sanat Merkezi'ne, Dubai Koyu'ndaki Jaddaf Waterfront'un kıyısında yer alan, tamamen beyaz ve alçak bir yapı ev sahipliği yapıyor. Sıra sıra odaların bir avlu etrafında kümelendiği geleneksel sha'abi konut tarzından ilham alınarak tasarlanan merkez, çağdaş sanat ve yaratıcılığın buluştuğu bir adres olarak öne çıkıyor. Dışarıdan bakıldığında kutuyu andıran iki yapı kümesi, içeride geniş galeri alanlarına, yöreye özgü bitkilerin sergilendiği geniş bahçelere ve hatta ısmarlama eserlerle dolu bir açık hava galerisi olan bir heykel parkına ev sahipliği yapıyor. İlham vermek için tasarlanan bu binanın çok sayıdaki farklı yönlerini keşfetmek için mutlaka uğrayın.

Mimarideki yaratıcı yaklaşımlarıyla tanınan duayen mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanan The Opus, Şehir Merkezinin Business Bay bölgesinde çarpıcı dizaynıyla öne çıkıyor. Bölgedeki ilk ME by Melia tasarım oteline ev sahipliği yapan bina, altta, avlu katında ve yerden 71 metre yükseklikteki bir köprüde birbirine birleşen iki ayrı kuleden oluşan bir küp şeklinde tasarlanmıştır. Dışarıdan bakıldığında, ikonik kıvrımlara sahip binanın ortası sanki "oyulmuş" gibi bir yanılsama yaratıyor. ME by Melia otelinin açılmasıyla birlikte The Opus'ta 12 restoran, çatı katında bir lounge salonu ve çeşitli lüks rezidanslar hizmet vermeye başlamıştır.

Şehrin ilk beş yıldızlı tesislerinden biri olan Jumeirah Beach Hotel, 1997'deki ilk açılışından bu yana lüks mirasını korumayı sürdürüyor. Dalga tepesi şeklinden esinlenerek tasarlanan ve Jumeirah Plajı'nın kusursuz kıyı şeridini taçlandıran bina, Dubai'nin bir diğer simgesi olan yelken şeklindeki Burj Al Arab oteline sadece yürüme mesafesinde bulunuyor. Konuklar otele girdiklerinde içerideki koridorlarının bile kavisli olduğunu ve her açıdan mükemmel gün batımı manzaraları sunduğunu fark edecekler.  

Çağdaş vizyonun parlak bir örneği olan Emirates Towers, Dubai'nin en tanınmış gökdelenlerinden biridir. Bina, Burç Halife gibi önde gelen mimari yapılarla dolu ünlü Sheikh Zayed Yolu üzerinde yer alıyor. Eşkenar üçgen cephelere sahip kuleler, geleneksel İslami temalardan esinlenerek inşa edildi. İçeride, bir otel binasının yanı sıra Başbakanlık Ofisine ve diğer önemli isimlere ev sahipliği yapan bir ofis kulesi bulacaksınız. Her iki kule, şehrin önde gelen alışveriş ve yemek destinasyonlarından biri olan The Boulevard adlı merkezi bir podyumla birbirine bağlanıyor.

Dünyada bir eşi daha bulunmayan Dubai Frame, 150 metre yükseklikten şehrin 360 derecelik manzaralarını sunan, devasa büyüklükte bir resim çerçevesi. Ziyaretçiler kuzeyde Eski Dubai'yi, dhow adı verilen teknelerin süslediği Dubai Koyu'nu ve çevresindeki çarşıları, tarihi miras bölgesini ve bir zamanlar şehrin ekonomisinde önemli rol oynayan inci dalış limanlarını gezebilirler. Güneyde ise şehrin silüetine ve Yeni Dubai'nin ışıltılı mimarisine ait muhteşem manzaraları görme fırsatı bulabilirler. Emirlik'in geçmişi ile bugünü arasındaki uyumu kusursuz bir şekilde yansıtan bu birbirine zıt manzaralar, bölgeyi turistler için önemli bir cazibe merkezi haline getiriyor.

Dünyanın belki de en ikonik otellerinden biri olan Atlantis, The Palm, göz kamaştıran pembe renkli kumdan kale tasarımı, gösterişli iç mekanları ve Dubai'nin bir diğer simge yapısı olan Palm Jumeirah adasındaki eşsiz konumuyla dikkat çekiyor. Bu lüks tesise sadece konukların girmesine izin verilse de, isteyen herkes oteli adaya bağlayan Palm Boardwalk yürüyüş yolundan otelin dikkat çeken büyük ve küçük kulelerinin önünde fotoğraf çektirebilir. Dilerseniz, otelin, ünlü şef Nobu Matsuhisa'nın Nobu'su ve Gordon Ramsay'in Bread Street Kitchen'ı gibi ünlü isimler tarafından yönetilen restoranlarında bir masa ayırtabilirsiniz.

Işıl ışıl parlayan gümüş renkli Cayan Tower, bildiğiniz tipik gökdelenlerden değil. Mühendisliğin ve Dubai mimarisinin bu dahiyane örneği, yukarıya doğru 90 derece dönerek yükseliyor. Bu lüks rezidans binasındaki 75 katın her biri, 1,2 derece döndürülerek binanın kendine özgü sarmal şeklini oluşturuyor. Bina, Burç Halife'nin arkasındaki aynı mimarlık firması Skidmore, Owings & Merrill ve bölgenin uzman firmalarından Khatib & Alami Dubai işbirliğiyle tasarlandı. Yerel fotoğrafçılardan bir tüyo: Bu çarpıcı yapının en iyi görüntülerini suyun karşısındaki Marina Walk'tan yakalayabilirsiniz. Binanın o göz kamaştıran altın ışıltısını izlemek için gün batımını bekleyin.

Dubai Su Kanalı, Eski Dubai'deki Koy'dan Business Bay'e kadar uzanan ve oradan da Arap Körfezi'ne dökülen 3,2 km uzunluğunda bir su yoludur. Bu su yolu uzantısı, Emirlik'in büyük bir bölümünü bir ada haline getirmiştir. Bölgeye gelen ziyaretçiler, her biri aynı derecede etkileyici olan beş yaya köprüsünden Dubai'nin siluetini ve ikonik mimarisini seyredebilirler. Bunlardan biri metal halatlarla asılı ve 120 metre uzunluğunda olup, oval bir kemerle kendine özgü bir S şeklinde inşa edilmiş, bir diğeri ise burulmuş çelikten yapılmıştır.

Green Planet hem içi hem de dışıyla bir harikadır. Bu yenilikçi cazibe merkezi, yemyeşil bir kapalı yağmur ormanına ve 3000'den fazla bitki ve hayvana ev sahipliği yaparak tropikal ekosistemleri kontrollü bir ortamda çöle taşıyor. Orman, tam ortasında dünyanın en büyük insan yapımı ağacının yer aldığı bir cam silindirle çevriliyken, bio-kubbenin etrafında ise çağdaş Arap kaligrafi tasarımlarıyla süslenmiş origami tarzında bir küp bulunuyor. Bu ödüllü yapı şehre yeni bir soluk getiriyor.

Tasarım ilhamını antik Mısır'dan alan WAFI, eski ile yeniyi harmanlayarak, Dubai mimarisinin yeni inşa edilen gökdelenleri de dahil simge yapıları arasında dikkat çeken bir görünüm sergiliyor. Komplekste, 300'ü aşkın mağazanın bulunduğu bir alışveriş merkezi, bir dizi restoran ve modernize edilmiş bir piramit şeklindeki 18 kattan oluşan beş yıldızlı Raffles Dubai oteli bulunuyor. Binanın tepe noktası akşamları aydınlatılarak gökyüzüne yansıyan çarpıcı bir etki yaratıyor. Elle boyanmış vitray tavanıyla dikkat çeken alışveriş merkezinde ayrıca zanaatkar ürünleri ve benzersiz hediyelik eşyalarla dolu Khan Murjan çarşısı yer alıyor.